ana sayfa > Sağlık,Diyet ve Zayıflama > Anjiyo Neden Bu Kadar Önemlidir?

Anjiyo Neden Bu Kadar Önemlidir?

Pazar, 28 Tem 2013 yorum ekle yorumlara git

Ülkemizdeki ve dünyadaki ölümlerin birçoğu kalp rahatsızlıkları sonrasında meydana gelmektedir. Kalp rahatsızlıklarının ortaya çıkmasına da sağlıklı bir şekilde yaşamamak neden olmaktadır. Özellikle kalp krizi sonrasında kalbe giden ve kalbi besleyen damarların zarar görmesi sonrasında ise kalp normal işleyişini yerine getiremeyerek durur. Bunun olmaması için kalpte en ufak bir rahatsızlığınız olduğunda hastaneye giderek kontrol olmanız gerekmektedir. Kalp rahatsızlıklarını kontrol etme yöntemi ise halk arasında Anjiyo olarak bilinmektedir. Anjiyonun tıp alanındaki adı ise koroner anjiyografidir. Bu yöntem sayesinde kalpteki sorunların birçoğu rahat bir şekilde tespit edilebilmektedir. Birçok kişi anjiyoyu tedavi yöntemi sanabilir. Ancak anjiyo bir tedavi yöntemi değil de bir hastalık teşhis yöntemidir.


Anjiyo uygulanacağı zaman ilk olarak hasta bir yatağa uzatılır ancak hasta uyutulmaz. Teşhis sırasında isterse hasta doktorlarla rahat bir şekilde konuşabilir. İşleme başlanmadan önce skopi adı verilen röntgen cihazı vücuttaki damarların yerini tespit eder. Daha sonra ise katater denilen içi boş ince bir tel kasıktaki damarlardan vücuda sokulur. Vücuda giren bu tel damarları izleyerek kalpteki koroner damarlarına kadar ilerletilir. Kalpteki koroner damarları röntgen cihazı tarafından görüntülenemediği içinde burada koroner damarları içerisine tel yardımı ile bir sıvı bırakılır. Bu sıvı kalpteki koroner damarları içerisinde dolaşır ve koroner damarlarının röntgen cihazı tarafından görüntülenmesini sağlar. Çünkü bu sıvı röntgen cihazı tarafından kolay bir şekilde görüntülenebilen bir sıvıdır. Röntgen cihazı tarafından görüntülenen bu damarların şekilleri uzman doktorlar tarafından dikkatli bir şekilde incelendikten sonra damarlarda bulunan sorunlar tek tek tespit edilir ve tedavisine de vakit kaybetmeden başlanılır. Tüm bu işlemlerde alanında uzman kardiyologlar tarafından gerçekleştirilir.
Birçok kişi anjiyonun riskleri nelerdir, acaba bir şey olur mu? diye düşünmektedir. Ancak Anjiyo sanıldığı kadar riskli bir teşhis yöntemi değildir. Kalp söz konusu olduğu için çoğu kişi endişelenebilir. Bir iğnenin riski ne ise anjiyografinin de riski o kadardır. Bu nedenle anjiyo konusunda endişelenmeye gerek yoktur.
Anjiyografiye gelmeden önce yapmanız gereken bazı hazırlıklar bulunmaktadır. Öncelikli olarak anjiyoya gelmeden önce yemek yememeye özen göstermelisiniz. Bunun yanı sıra eğer ilaç almanız gerekiyorsa ilaçlarınızı aç karna almalısınız. Ayrıca Anjiyo işlemi kasık bölgesinden uygulanacağı içinde bu bölgeyi dikkatli bir şekilde temizlemeniz son derece önemlidir.
Her tedavinin tıbbi müdahalenin olduğu gibi anjiyonun da belirli bir süre istirahati vardır. Anjiyo olduktan sonra hastanın en az 24 saat dinlenmesi gerekmektedir. Bu süre zarfında hasta duş almamalı, kasık bölgesini çok fazla zorlamamalı ve bu bölgedeki yara bantlarını çıkartmamalıdır. 24 saat dinlenildikten sonrada duş alınabilir ve normal hayata kalındığı yerden devam edilebilir. Bazen anjiyo yapılan bölgede morluklar ve şişmeler görülebilir. Bu Anjiyo için normal bir durumdur. Endişe edilecek bir şey yoktur. Ancak bazı durumlarda bu şişlikler ve morluklar çok fazla olabilir ve bunlara ek olarak da ağrılar hissedilebilir. Böyle bir durumda hastaneye giderek kontrolden geçmek en iyi seçim olacaktır.
Anjiyo uygulanacak hastalar genellikle kalp ve kalp damarlarında sorun yaşayan hastalardan oluşmaktadır. Ancak bunun dışındaki nadir durumlarda da anjiyo uygulanabilmektedir. Kalp krizi geçiren birisi, kalbinde sorun yaşayan birisine, kalp hastası olup göğsünde şiddetli ağrılar hisseden kişilere anjiyo uygulanabilmektedir. Anjiyo olduktan sonrada bol bol istirahat edilmeli ve doktor tavsiyelerine uyulmalıdır. Doktorun tüm dedikleri dikkatli bir şekilde yapıldığında ve sağlıklı bir şekilde beslenildiği zaman sizde kısa sürede sağlığınıza kavuşacaksınız.




  1. şimdilik yorum yok.
  1. şimdilik geri bağlantı yok